Çağlar, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi ;
“MHP İl başkanı Sayın İlhami Caboğlu’nun bugüne kadar şahsım ile alakalı yapmış olduğu nezaket dışı açıklamaları MHP üyelerine ve seçmenlerine duyduğum saygıdan dolayı bugüne kadar cevap vermedim. Fakat Sayın Caboğlu’nun yapmış olduğu son açıklama bardağı taşırmış, kişilik haklarımı görmezden gelmiştir. Nitekim bizim geleneklerimizde hakka ve helale söz söylemek yoktur . Bu nedenle de kamuoyunu bilgilendirmem elzem hale gelmiştir.
Bu bağlamda, Siyaset dinamik bir süreçtir insanlar siyaset tercihlerini ve siyaset yapmak istedikleri partileri değiştirmek gibi bir hakka sahiptir. Türk siyaset tarihi boyunca da siyasetçilerin bu şekilde bir çok tercihine rastlanabilir. Benim parti değiştirme tercihimi haram helal gibi etik dışı bir değerlendirmeye tabi tutan İlhami CABOĞLU acaba aynı hassas tavrını İYİ Partiden MHP’ye geçen İstanbul milletvekili Sayın HAYATİ ARKAZ içinde yapabilecek cesarete sahip midir? Hayati Bey’in MHP’ye geçişini de helal-haram noktasında değerlendirebilecek midir? Bu konudaki fikrini beyan etmesini bekliyorum.
Ayrıca siyasi parti il başkanlarının en temel vasfı “yöneticilik”tir. İyi bir İl başkanı ekibine ve parti mensuplarına en doğru ve verimli çalışma ortamını hazırlamakla mükelleftir. Benim İYİ Parti çatısı altında yapmış olduğum çalışma tempomu diline dolayan sayın başkanın asıl sorgulaması gereken MHP çatısı altında bu çalışma ortamını ve huzurunu bana ve bazı arkadaşlarıma neden sağlayamadığıdır. MHP’den ayrılan tek meclis üyesi ben değilim. Dolayısıyla burada İlhami Beyin yapması gereken kendi şahsi hatalarını tespit edip yöneticiliğiyle ilgili öz eleştiride bulunmasıdır. Bir Meclis Üyesi İyi Parti’de her yere gidip, her çalışmada yer alırken İlhami Bey’in İl Başkanı olduğu MHP’de aynı performansı sergileyemiyorsa, burada Meclis Üyesi en son sorgulanması gereken kişidir.
Benim istifa sürecimi dahi doğru takip edemeyen ve kamuoyuna yanlış bilgi veren Sayın Caboğlu’nun yöneticilik vasfını kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Nitekim ben partiden ihraç edilmeksizin MHP’den zaten istifa etmiştim. Gördüğüm kadarıyla sayın başkan bunu bile takip edememiştir. Ayrıca bahsi geçen dönemde İYİ Parti il başkanı ile hiçbir görüşmem olmamış. Tek görüşmemiz sayın Yunus Özay Er ile üyelik kaydımın olduğu dönemde gerçekleşmiştir. Sanırım sayın Caboğlu İYİ parti dışındaki siyasi parti il başkanlığının benimle yaptığı nezaket çerçeveli görüşmeleri karıştırmak, yanlış bilgi aldığını adeta deşifre etmektedir. Burada da yanlış bilgi sahibi olmuştur.
Ben siyasi ve ticari hayatım boyunca haram ve helal noktasında ‘KUM VE ÇAKIL’ tanesi kadar dahi yanlışın içine düşmemişimdir. Gümüşova başta olmak üzere tüm Düzce kamuoyu bu gerçeğe vakıftır.
Biz hepimiz Düzceliyiz. Düzce’de yaşıyoruz. Gerek ticari gerek siyasi hayatı boyunca kimin ne kadar harama bulaştığını Düzce kamuoyu çok iyi bilmektedir.”